Hepimizin hoşlandığı, hoşlanmadığı ve hassas olduğu noktalar var. Ve bazen özellikle sevdiklerimize karşı sınırlarımızı korumakta çok zorlanabiliyoruz. Hatta bir şeye hayır derken veya kendimiz için doğru olanı yaparken suçluluk duyabiliyoruz. Bize zarar geldiğini farketsekte engel olamıyoruz…
Tam olarak bu konuda Sınırların Ustası Psikoterapist Terri Cole'un Doğru Konuşmak, Görülmek ve (Nihayet) Özgür Yaşamak adına bir Temel Rehberi mevcut. 10 Kuraldan oluşan bu rehberi sizin için derledik.
10 Sınır Kuralı
1. Suçluluk hissetmeden başkalarına hayır (veya evet) deme hakkına sahipsiniz.
Hayır demek isterken evet dememizin birçok nedeni vardır. Reddedilmekten ya da başkalarının hakkımızda ne düşüneceğinden endişe ediyor olabiliriz. Çatışmadan kaçınan biriysek, "iyi geçinmek için iyi geçinmek" daha kolay gelebilir, ancak uzun vadede, gerçeğinizi inkar etmek acılı bir sürece sebep olacaktır. Başkalarını mutlu etmek için kendiniz mutsuz olmak zorunda değilsiniz.
2. Hata yapmaya, rotanızı düzeltmeye veya fikrinizi değiştirmeye hakkınız vardır.
Birçoğumuz, ister bir ilişkide, ister kariyerimizde, isterse de öğle tatilimizde komşumuzun köpeğini gezdirmeye evet demek kadar basit bir konuda olsun, bir karar verdiğimizde buna sonsuza kadar bağlı kalmamız gerektiğini düşünürüz. Fikrinizi değiştirme hakkına sahipsiniz. Her seçim müebbet hapis cezası olmak zorunda değildir. Ve unutmayın ki kimseye kendi isteğinizin hesabını vermek zorunda değilsiniz.
3. Tercihleriniz, arzularınız ve ihtiyaçlarınız için müzakere yapma hakkına sahipsiniz.
Kendine özgü tercilerinizin, arzularınızın ve ihtiyaçlarınızın ne olduğunu bilen tek kişi sizsiniz ve bunlar için pazarlık yapabilecek tek kişi de sizsiniz. Ne istediğimizi ve neye ihtiyaç duyduğumuzu paylaşmadığımızda, hayatımızdaki insanlar bizim kim olduğumuzu bilmezler. Birçoğumuza " uyumlu" olmamız ve " geçimsiz" olmamamız öğretildi. Gerçek şu ki, bir tercihi paylaşıyor olmak zor olmak değildir. İnsanların bizi gerçekten tanımasına izin vermektir. Her zaman başkalarının tercihleriyle hareket edemezsiniz, kendi tercih ve isteklerinizinde yerine getirilmesini beklemek en doğal hakkınız.
4. İsterseniz tüm duygularınızı ifade etme ve onur duyma hakkına sahipsiniz.
Duygularınızı tam olarak ifade etmek sınırlarınızı korumanın bir parçasıdır, ancak bu aynı zamanda neyi, ne zaman ve kiminle paylaşacağınızı da seçebileceğiniz anlamına gelir. Tüm duygularınızı herkesle paylaşmak veya itiraf etmek zorunda değilsiniz. Seçici olma hakkına sahipsiniz. Birine bir şey anlatmadığınız için suçlanmanız gerekmiyor.
5. Başkaları aynı fikirde olmasanız bile fikrinizi söyleme hakkına sahipsiniz.
Eğer insanları mutlu etmeye endeksli biriyseniz, başkalarına katılmadığınız noktada fikrinizi paylaşmak sizin için zor olabilir. Burada da yine muhakeme devreye girer. Buna hakkınız olması, tüm fikirlerinizi saldırgan veya tacizci biriyle paylaşmanız gerektiği anlamına gelmez. Sizin için uygun olduğunda düzgünce konuşma hakkına sahipsiniz.
6. Size saygılı, düşünceli ve özenli davranılmasını isteme hakkına sahipsiniz.
Başkalarının size nasıl davrandığı, kendinizle olan ilişkinizle başlar. Çıtayı siz belirlersiniz! Kendinize saygı duyduğunuzda ve kendinize öncelik verdiğinizde, başkaları da buna göre davranacaktır. Eğer aşırı çalışıyor, aşırı iş yapıyor ve herkes, her şey için aşırı kendinizden veriyorsanız, muhtemelen bunu yapmaya devam etmenizi bekleyen insanları kendinize çekeceksiniz. Kendinize hak ettiğiniz saygı, ilgi ve özeni göstermeye başlayın ve çıtayı YÜKSEK tutun kızlar.
7. Kimin hayatınızda olma ayrıcalığına sahip olduğunu belirleme hakkına sahipsiniz.
Hayatınızı bir VIP bölümü olarak hayal edin, guestliste birini ekleyebilecek tek kişi sizsiniz. Sizinle birlikte olma ayrıcalığına, zamanınıza ve enerjinize kimin erişeceğine siz karar verirsiniz. VIP bölümünüzde nasıl bodyguard olacağınızı öğrenmezseniz, sizi rahatsız edecek insanları durmaksızın içeri alırsınız ve bir noktada kendinizi insanların beklentileri ve istekleri altında ezilirken bulursunuz.Herkes sizin muhteşem hayatınıza 24 saatlik bir sahne arkası geçişini hak etmiyor. Seçimi siz yapmalısınız. Her zaman muhakeme yapın, inanın birini rahatsız etseydiniz onlar sizi hayatında tutmazdı.
8. Sınırlarınızı, limitlerinizi ve anlaşma koşullarınızı bildirme hakkına sahipsiniz.
Yine, bu konularda sizin için neyin doğru olduğunu yalnızca siz bilirsiniz. Sizin için uygun olan ve olmayan nedir? Pazarlık konusu olmayan şeyler nelerdir? Sınırlarınız ve ihtiyaçlarınız konusunda netleşmek, kendinizi savunmanın ve sınırlarınızı sağlıklı bir şekilde iletmenin ilk adımıdır. Ve bu tamamen yapılabilir bir şeydir. Siz karşınızdakinin sınırlarına saygı duydukça size saygı duyulmasını beklemeniz çok doğal ve hakkınız.
9. Kendinizi bencil hissetmeden kişisel bakımınıza öncelik verme hakkına sahipsiniz.
Öz bakımla ilgili birçok mit ve sınırlayıcı inanç vardır. Birçoğumuza başkalarına öncelik vermemiz ve kendimizi en sona koymamız gerektiği öğretildi. Ancak öz bakımımız sağlam olmadığında, kendimizi tükenmiş, bitkin, kızgın ve kırgın hissedebiliriz. Gerçek şu ki, kendimize kusursuz bir şekilde bakmak ilişkilerimizde, kariyerimizde ve tüm yaşamımızda başarılı olmanın temelidir. Öz bakımımıza öncelik verdiğimizde, elimizden gelenin en iyisini yaparız ve kendimizden değil sevgiden vermeye başlarız. Kimseye kendiyle ilgilendiği için kızmıyorsanız, neden başkalarının kızmasına izin veresiniz ki?
10. Açıkça konuşmaya, görülmeye ve özgür yaşamaya hakkınız var.
Hayatınızı değiştirecek bu beceri setini öğrendiğinizde, rahatlıkla ve zarafetle konuşmak, açıkça duygularınızı ve tercihlerinizi ifade etmek yeni normaliniz haline gelir. Kendinize doğru geleni açıkça ve saygıyla dile getirebilirsiniz. Özgür yaşayabilirsiniz ve görülmek istemek en doğal hakkınız. Sınırlarınızı korursanız, kimse sizi sınırlandıramaz ve sınırlarınızı aşamaz.
Bu maddeleri hayatınıza alırken mutlaka muhakame yapmayı unutmayın, karşınızdakininde bu haklara sahip olduğunu bilin ve onunda sınırlarına saygı gösterin. Saygıyla, açıkca konuştukça iletişiminde daha kolay bir hal aldığını göreceksiniz.
Laters!